Çağrılmayan Yusuf

 

 

 

 

 

 

 

Çağrılmayan Yusuf

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

çanakkale bienali

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çanakkale Bienali / The Story of Yusuf / Çağrılmayan Yusuf / Nani

 

 

 

     Nani / Vimeo link

 

 

 

Çanakkale Bienali / The Story of Yusuf / Çağrılmayan Yusuf / Nani

 

 

 

Raziye Kubat’ın “Çağrılmayan Yusuf” sergisinin kitabı “The Story of Yusuf” adı altında İngilizce olarak Dada Yayınları tarafından “özel sanatçı kitabı” formatında 250 adet basıldı. Kitap, 4. Uluslararası Çanakkale Bienali’nin açılış günü olan 27 Eylül 2014 Cumartesi günü, izleyici ve okurlarıyla buluşuyor.

“Emrullah Efendi kucağındaki küçük oğlanı fark ettiğinde vücudunun titrediğini, akşam güneşinin gözünün içinde dans ettiğini hissetti. Esîre biraz uzağındaydı ve sanki bir yabancı gibi duruyordu. Bu sırada uzaklaşan esir tüccarını da gördü. “Ne zaman konuştum da aldım bu sübyanı?” der gibiydi içinden. Gökyüzüne baktığında havanın kararmakta olduğunu fark etti. “Halbuki öğlendi buraya geldiğimde, veya ikindi…” diye mırıldandı.”

1860’ların başlarında Kafkas sürgünü meydana gelir. Gupse, “zorunlu göç” sonucu yollara düşer. Onu, sürülen Kafkas halklarını taşıyan teknelerin birinde görürüz. Tekne, Kefken – Adapazarı’nda karaya vurur. Binbir zorlukla Gupse Adapazarı’ndan İstanbul’a ulaşır. Gupse çaresizdir ve yanında Hain’den olan oğlu Yusuf vardır. Kendini tükenmiş hisseden Gupse, oğlu Yusuf’u Beyazıt’taki “pazar”da satar. Ve satar satmaz da pişman olur. “Vazgeçtim” diye bağırdığı o trajik an Gupse’nin “bugün”e dirildiği andır.

Tarihi bir gerçekti, gemi ile gelenlerin açlıktan çocuklarını esir pazarında satmaları. Gemideki çocuk, esir pazarında satılıyordu ama kime? Henüz hikâyenin içinde taze kaybolmuş biri olarak: “Bebeği iyi bir insan alıyor, aktar Emrullah Efendi” deyiverince hikâye hayatıma bir şekilde girmiş oldu. Bir hafta sonra da içimden “Yusuf’un yüzü gülsün” cümlesi geçince satılan çocuğun ismi de böylece Yusuf olmuş oldu.

“The Story of Yusuf” sergisi işte bu Yusuf’un ve soyunun serüvenidir. Bizler bu serüvene eşlik ederken arka planda da Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasına ve yeni Türkiye’nin kurulmasına tanıklık ederiz.

Çağrılmayan Yusuf, Şubat 2014’te İstanbul Hayaka Artı’da sergiye özel yapılan üç videonun eşliğinde Ceres yayınlarından Türkçe baskısıyla izleyiciye ve okurlara sunuldu.

Çağrılmayan Yusuf, “The Story of Yusuf” ismiyle, Dada Kitabevi’nin ilk yayını olarak İngilizce baskı kitabı ve sergisi ile Uluslararası Çanakkale Bienali’nin davetlisi olarak, Platon’un “Only the dead have seen the end of war” başlığında izleyiciyle ve okurlarla buluşuyor.

Ve Sosyolog, gazateci, yazar Ayşe Çavdar’ da “Sürgün mahallesinde adalet aramak” başlığındaki yorumuyla “ Sonsöz” de.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“Çağrılmayan Yusuf” 18 Şubat – 28 Mart 2014 / Hayaka Artı Istanbul

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Raziye Kubat / Çağrılmayan Yusuf / Sanatçı ile Söyleşi 
29 Mart 2014 Cumartesi Saat: 17:00

HAYAKA ARTI Çukurcuma Caddesi No:19A Tophane İstanbul
www.hayakaarti.com
www.raziyekubat.com

Raziye Kubat “Çağrılmayan Yusuf” sergisinin HAYAKA ARTI’daki misafirliği 29 Mart 2014 günü sona eriyor.

Serginin son günü olan 29 Mart Cumartesi günü saat 17:00’de izleyiciye açık olarak gerçekleştirilecek etkinlik, Gazeteci-Yazar-Tarihçi Ayşe Çavdar*’ın, serginin sanatçısı Raziye Kubat ile yapacağı söyleşiyle başlayacak ve akabinde izleyicinin merak ettiği soruların cevaplanmasıyla son bulacaktır.

Yusuf’un çağrısına kulak verip sergiyi izleyen, kitabını edinen izleyiciler kadar izleme imkanı bulamayanları da bekleriz.

*Ayşe Çavdar
Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde yüksek lisansını yaptı. Yeni Şafak, Yeni Yüzyıl gazetelerinde, Nokta, Ülke, Atlas ve İstanbul dergilerinde çalıştı. Tarih Vakfı’nda halkla ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Ergün Meriç’le birlikte “Cemil Meriç ve Bu Ülkenin Çocukları” (İz Yayıncılık, 1998), Volkan Aytar’la “Medya ve Güvenlik Sektörü” (TESEV, 2009), Aylin B. Yıldırım’la “Nefret Suçu ve Nefret Söylemi” (Hrant Dink Vakfı, 2011) kitaplarını yayına hazırladı. Nilüfer Göle’yle yaptığı uzun söyleşi, 2011 yılında Hayy Kitap tarafından “Mahremin Göçü” adıyla yayınlandı. Halen Express ve Sabit Fikir dergilerinde yazıları yayınlanıyor. European University of Viadrina’da Kültürel Antropoloji alanında yeni dindar orta sınıfları konu alan doktora çalışmasını sürdürüyor.

Fotoğraf: Tuna Poyrazoğlu

ÇAĞRILMAYAN YUSUF

 

 

 

 

 

 

Raziye Kubat @ HAYAKA ARTI
Çağrılmayan Yusuf / Dalgın Sular / Kitap Lansmanı ve Sergi
18 Şubat – 28 Mart 2014

Açılış: 18 Şubat 2014 Salı 18:00
Tophane Art Walk: 23 Şubat 2014 Açık Pazar

HAYAKA ARTI Çukurcuma Caddesi No:19A Tophane Istanbul
Ziyaret Saatleri: Çarşamba – Cumartesi 12:00 – 18.00
www.hayakaarti.com
www.raziyekubat.com

Sanatçının “Çağrılmayan Yusuf” sergisi, sanatçı kitabının yanı sıra, görsellerden, video çalışmalarından ve aynı zamanda da Dalgın Sular Çizgi Roman dergilerinin eşliğinde, çok kapsamlı arayüz okumalarından oluşuyor.

Dalgın Sular projesi ilk olarak İskender Savaşır tarafından geliştirildi. Öncelikli hedef, çizgi roman motifini kullanarak travmatik deneyimler yaşayan gençler ve çocuklar için rehabilite edici bir iletişim ortamı yaratabilmekti. Ancak proje zamanla ve her yeni katılımla yeni şekillere büründü ve işlevlik kazandı. Bir buçuk yılın sonunda Dalgın Sular, pek çok insanın işlerini ortaya koydukları bir yayına dönüştü.

Raziye Kubat’ın Dalgın Sular’la yolunun kesişmesi, 2012 yılı içindeki etkinlikler aracılığıyla oldu. Sanatçı, Adapazarı’nda “Kafkas Sürgünü” başlığı altında, gravür/linol baskı atölyesinde sürgünlerin torunlarıyla çalışmalar yürüttü.

Bunun yanı sıra, eş zamanlı olarak “Sürgünlerin İzinde/Nani” isimli bir video yerleştirmeyi, “Kefken Çerkes Sürgünü Anma Etkinliği” kapsamında, Kefken mağarasında, Kafkas halkıyla buluşturdu.

1860’ların başlarında Kafkas sürgünü meydana gelir. Gupse, “zorunlu göç” sonucu yollara düşer. Onu, sürülen Kafkas halklarını taşıyan teknelerin birinde görürüz. Tekne, Kefken – Adapazarı’nda karaya vurur. Binbir zorlukla Gupse Adapazarı’ndan İstanbul’a ulaşır. Gupse çaresizdir ve yanında Hain’den olan oğlu Yusuf vardır. Kendini tükenmiş hisseden Gupse, oğlu Yusuf’u Beyazıt’taki “pazar”da satar. Ve satar satmaz da pişman olur. “Vazgeçtim” diye bağırdığı o trajik an Gupse’nin “bugün”e dirildiği andır.

“Çağrılmayan Yusuf” sergisi işte bu Yusuf’un ve soyunun serüvenidir. Bizler bu serüvene eşlik ederken arka planda da Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasına ve yeni Türkiye’nin kurulmasına tanıklık ederiz.

Sanatçı Raziye Kubat, sergisinde, bir yandan kendi öznel deneyimini gerçekleştirirken, bir yandan da sosyal sorumluluğunun getirdiği bilinçle sıra dışı bir çalışma ortaya koymaktadır.

Görsel:
Çağrılmayan Yusuf / Yusuf Who Was Not Called

Mixed media on  paper
2013

Nani / Dalgın Sular / Sürgünlerin İzinde 2012

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dalgın Sular / Dergi ve sosyal sorumlukluk projeleri kapsamında verilen eğitim serüvenine eşlikte, yolum Adapazarı’nda Abhaz halkıyla buluştu. “Sürgünlerin İzinde / Nani ” çalışması aynı zamanda yeni başladığım başka bir projenin de bir parçasıdır.

Bu video, zorla göçe ve vazgeçişe maruz bırakılmış tüm halklara ve insanadır.

Şiir: Bagrat Şinkuba

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Taswir Projects / Berlin

 

 

 

 

 

Taswir Projects : Taswir Projects  &  Book Release Party, Exhibition & Art Auction

 

 

 

 

 

Çağrılmayan Yusuf kitabının orijinal halini almak isterseniz bu adresten satın alabilirsiniz.

(ROBINSON CRUSOE 389)